Cezalandırmayı Etkileyen Sebepler
- Şahsi cezayı etkileyen sebepler
- Suç işlenmesi esnasında varolan cezasızlık sebepleri
- Suçun işlenmesinden sonra Etkin pişmanlık Cezalandırmayı etkileyen sebepler vardır.
Objektif Cezalandırma
- Objektif Cezalandırma koşulu kanun koyucunun suç siyaseti gereği, faili cezalandırmayı geciktirmek için ceza normunun içine suç tanımına ilişkin kısma cezayı engelleyecek bir şart daha ekleyebilir.
Örnek: Ülke içinde işlenen suçlarda failin Türkiye’de olması yada Görevi kötüye kullanma suçu gibi.
Görevi kötüye kullanma MADDE 257.– (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kanun koyucu görevi kötüye kullanma suçunda zarar ortaya çıkmasını arar. Burada fiilin suçun ilk şekli neticesiz, soyut tehlike suçudur. Burada kamu görevlilerin hepsi suçlanabilir. Kamu hizmeti aksayabilir. Bu failin yargılanmasını zorlaştırır. Burada hakimin zararı araştırması gerekir. Suç siyaseti gereği kanun koyucu bir netice ekleyerek, zarar gelmesini cezalandırma koşulu olarak belirledi. (Yeni kanun ile) bu objektif cezalandırma koşuludur.
Sübjektif cezalandırma Bu zararın meydana gelmesi kast zararı kapsamalıdır denirse suçun maddi unsurunun parçası haline gelir. Suçun tamamlanma anı değişir. Kast neticeyi kapsamalıdır. Zamanaşımı Neticenin tamamlandığı anda meydana gelir. Kastın kapsamına girer. Suçun tamamlanma anı değişir. Suçun başlangıç anını değiştirir.
(Kanun koyucu cezalandırmayı geciktirmek istiyorsa) Objektif değerlendirme koşulu ile değerlendirmeye göre alınır; bu sadece cezalandırmayı etkiler, kastın failin (ben nerden bileyim bu zararların olma ihtimalini” demesinin hiçbir ehemmiyeti yoktur.) kastın zararı kapsamasına gerek yoktur. Suç görevin kötüye kullanılmasıyla gerçekleşir. Suç da görevin kullanıldığı anda işlemeye başlar. Objektif değerlendirme koşulları suça dahil değildir.
- Bir suçun Objektif değerlendirme koşulları arasında sayılması neleri içine alır;
- Kast bu hususu kapsamak zorunda değil.
- Suçun tamamlanma anına etki etmez
- Zamanaşımına etki etmez
- Görevi kötüye kullanma ile ile ilgili bir dava gelirse iki unsuru da Yargıtay değerlendiriyor, duruma göre hangi koşulların değerlendirildiği bilinmeli. Yargıtay’ın kafası karışık.
ŞİKÂYET
ANA KURAL: Suçlar re’sen takip edilir. Adli makamların haberi olduğu anda soruşturma başlar. Suçtan zarar görenin failin cezalandırılmasını isteyip istememesinin hiçbir önemi yoktur. Kamu düzeni bozulduğu için kamu davası açılır. Re’sen soruşturma başlar. Mağdurun şikayetçi değilim demesinin bir önemi yoktur.
İSTİSNA: Bazı suçları da kanun koyucu şikayete bağlı olacak şekilde soruşturma sürecini başlatır. Kişi şikayetçi değilim derse soruşturma kapanır, dava düşer, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır.
- Cinsel taciz
MADDE 105.– (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hükmolunur.
- Konut dokunulmazlığının ihlâli
MADDE 116.– (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Kasten yaralama 86 (2) (Ek: 31.03.2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
- Ya suçun temel şekli re’sen, yada cezayı hafifleten suçun nitelikli hali şikayete bağlı olabilir.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar, uzlaşma
MADDE 73.– (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz. (8) Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.
Şikâyeti kim edecek? Şikâyet edecek kişi Süresi içinde şikâyet edilmezse kovuşturmaz. Usulden dava düşer.
- Mağdur hak sahibidir. Şikâyete hakkı olan kişi şikâyet etmelidir. Mümeyyiz çocuğun da şikâyet hakkı vardır. Anne baba ile ifadesi çelişirse çocuğun ifadesi geçerlidir.
- Tüzel kişilerin temsilcileri şikâyet hakkına sahiptir.
- Zamanaşımı şikâyet süresi: fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 aydır. Tahminen öğrenmeden itibaren 6 aydır. 6 aylık şikâyet süresi zamanaşımının içindedir.
- Fikri içtima, bir fiile birden fazla suç işlenir, suçlardan biri şikâyete tabi ise şikâyet gerçekleşmezse otomatik olarak diğer suçlarla ilgili ağır ve hafif olmaksızın diğer suçlardan dolayı soruşturma başlatılır.
- Zincirleme suçu oluşturan suçlar; şikâyete bağlı suçlarsa en az ikisi hakkında şikâyetin olması gerekir. Hiçbirinden değil birinden şikayetçi olunursa diğer suçlardan dolayı takibat yapılamaz.
- Şikayetin görünmezliği; şikâyete tabi bir suçu birden fazla kişi iştirak halinde işledi; 4 kişi arabayı evde kaçırır, kullanma hırsızlığı yapar geri getirirler. 2’sinden şikayetçiyim, diğer 2’sinden değilim denmez. Şikâyet bölünmez. Sirayet edilmez.
- Ceza hukuku fail değil fiil yargılanır. Kişiler arası c alma mekanizması değildir.
- Şikâyet (müşteki) sanık (müdafii olunur.)
- Şikâyetten vazgeçme 2 taraflı bir işlemdir. Şikâyet hakkı kullanıldıktan sonra vazgeçme hakkı kullanılır. Karşı tarafın da bunu kabul etmesi gerekir. Karşı taraf lekelendi. Aklanmak isteyebilir. Bu yüzden karşı tarafın kabulüne bağlıdır.
- Şikâyetten feragat: Tek taraflıdır. Şikâyet hakkı doğduktan sonra, kişinin şikâyet hakkını kullanmayacağını ifade etmesidir. Hak doğmuş, o hakkın kullanılmayacağı anlamına gelir. Feragat olduğunda adli makamlara olay intikal etmez.
- Feragat geri alınır mı? Feragat edilir mi?
- Edilmez. Karşı taraf kabul ettiyse artık süresi bitmiştir. Adli makamlar bu feragatin geçersizlik sebebinin geçerli olması gerekir. Baskı altında değilse geçerli olmalıdır. Feragati sakatlayıcı bir durum yoksa vazgeçilmez.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar, uzlaşma
MADDE 73. (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
- Şahsi haklarından vazgeçtiğini açıklamamışsa sadece şikâyetten vazgeçtiğini açıklamışsa hukuk mahkemesinde şahsi haklarını talep edebilir. Özel hukukta şahsi haklarını talep edebilir. (eski kanunda susması şahsi haklarında da vazgeçtiği anlamına geliyordu.)
Cumhurbaşkanına hakaret
MADDE 299.– (3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
- Biz bize karşı işlenen her suçun dava açılmasını ister miyiz? Suçun takip edilmesi suçun kendisinden daha fazla zarar verebilir. Kanun koyucu kişiliği yakından ilgilendiren davalarda kişi karar versin der.
- Devlete karşı işlenen suçlarda Cumhurbaşkanına sürekli herkes hakaret ediyor imajı devletin saygınlığını u.arası ilişkileri zedeleyebilir. Siyaseten takip edilmesinde yarar olup olmadığına göre karar verir. Devletin kendin koruma mekanizmasına hizmet eder.
- Adalet bakanı İzin vermiyorum dediğinden itibaren takibat başlamaz.
Örnek: Aracına zarar veren birinin çocuğuna tokat atan kişiyi annesi polis memuru şikâyet eder. Davalı ne yaptım öldürdüm mü çocuğu? Der. Basit yaralamadan dolayı mahkûmiyet çıkar. Kamu görevlisi ise kamu görevliliği etkilenir mi?
Hak yoksunluğu ceza mahkumiyetine otomatik olarak eklenir. Taksirli suçlar memuriyete engel olmaz. Kısa süreli mahkumiyetler adli para cezasına çevrilse o zaman memuriyete engel olmaz. Mahkûmiyet çevrilen para cezasıdır. Hapis cezasına mahkûmiyet belli hak yoksunluklarına neden olur. Hapis paraya çevrilirse hak yoksunlukları kişiye uygulanmaz.
-
- Taksirli suçlar hak yoksunluklarına beraberinde getirmez.
- Adli para cezasına mahkûmiyet hak yoksunluklarına beraberinde getirmez.
- Ama kasten ya da kastın çeşitleri söz konusu olan mahkumiyette otomatik hak yoksunluğu gündeme gelecektir.
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
MADDE 53.– (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,Yoksun bırakılır.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
- Bizde müebbet yasaklılık yoktur. Cezanın infazı süresince hak yoksunluğu, yasaklıklar söz konusudur. İnfaz sonrası yasaklıklar devam etmez.
- İnfaz süresince Memuriyetten, velayetten (anne ya da baba katilse), vesayetten, seçme seçilme hakkından (oy kullanma yasaktır.) seçme seçilme hakkından yoksunluk ceza mahkumiyetinin kanuniliğinin sonucudur.
- Cezanın ertelemesinde, söz konusuysa Koşullu salıverilme (erken tahliye) ceza infaz kurumuna gitmediği için bu durumunda velayet vesayet devam eder.
- Taksirli suçlarda (en çok trafikte), meslek icra ediliş sırasında en çok taksir söz konusudur. Bu şekilde suç işlenmişse ceza infaz edildikten sonra o mesleğe ait ehliyet bir süre el konulabilir. Bir süre hak yoksunluğu söz konusu olabilir. Hakim cezaya ek olarak mesleğe ait bir süre men, ehliyete bir süre men cezası EK OLARAK koyabilir.
Sınır Dışı Edilme
İşlediği suç sebebiyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve cezasının infaz edildikten sonra ve Yabacılar Sınır dışı edilir. Yabancıların hapis cezasına mahkûm edilenler sınır dışı edilir. (Para cezasına mahkûm edilen sınır dışı edilmez.)
Sınır dışı edilme
MADDE 59.– (Değişik: 31.03.2005 – 5328/1 md.)
(1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.